Irak’tan OPEC+’nın petrol üretim kararına ilişkin açıklama
El-Irakiyye televizyon kanalına açıklamalarda bulunan SOMO Genel Müdür Yardımcısı ve OPEC’in Irak temsilcisi Saadun Muhsin, OPEC+ grubunun günlük petrol üretimini 2 milyon varil azaltma kararından duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Bu kararın küresel piyasaların dengelenmesinde önemli rol oynadığını aktaran Muhsin, petrol üretiminde azaltma kararının tüm ülkeleri üretim miktarlarına göre değişen oranlarda kapsadığını söyledi.
Kararın Irak’ın petrol ihracatını etkilemediğini, bunun yerine yerli üretimde azalmaya neden olduğunu aktaran Muhsin, “OPEC+ grubu günde 43 milyon varil üretiyor ve bu üretimin yüzde 11’i Irak’a ait. Dolayısıyla üretimi iki milyon varil azaltma kararıyla Irak’ın üretimi de aynı oranda düşecek.” tabirlerini kullandı.
OPEC+ kümesinin 3 ve 4 Aralık’ta yapacağı toplantıya işaret eden Muhsin, “Mevcut kararın sürdürülmesine, yeni bir azaltma yapılmasına veya üretilen miktarların artırılmasına ilişkin gelecekte verilecek karar, piyasa durumunu dikkate alacak ve bir denge yaratmayı amaçlayacaktır.” diye konuştu.
Kovid-19 salgının yansımaları, global iktisattaki yavaşlama ve Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle önemli dalgalanmalar yaşandığına dikkati çeken Muhsin, fiyatların gelecek yıl varil başına en az 85-95 dolar ortasında değişebileceği öngörüsünde bulundu.
Ne olmuştu?
OPEC+ kümesinin güç ve petrol bakanları, Avusturya’nın başkenti Viyana’da 5 Ekim’de düzenlenen toplantıda, günlük petrol üretimini kasımdan itibaren 2 milyon varil azaltma kararı almıştı.
Bu karar üzerine Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby, 11 Ekim’de ABD Lideri Joe Biden’ın, Suudi Arabistan ile ilişkileri yeniden gözden geçirdiğine dair açıklamalarda bulunmuştu.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Farhan ise ülkesinin ABD ile stratejik ilişkilere sahip olduğunu ve ham petrol üretiminde azaltmaya giden OPEC+ kararlarının ekonomik nedenlerle alındığını ifade etmişti.
OPEC+ kararının siyasi olduğu ve Ukrayna-Rusya Savaşı’nda Rusya’ya takviye manasına geldiğine ait yorumlar yapılmış ve tenkitlerden en büyük hissesi örgütün önde gelen ortağı durumundaki Suudi Arabistan almıştı.